DENGBÊJ KONSERLERİ ARTIK SOSYAL MEDYADA
Her şehir kendi tarihinden beslenir. Şehirlere ve derin bir tecessüsle keşfedilmeyi, tarihî geçmişinden ait oldukları coğrafyaya göre farklılık gösterse de, bir şehri var eden kültür,
Bu yıl 19-20 Ağustos tarihleri arasında, Dışişleri Bakanlığı Diyarbakır İl Temsilcisi Büyükelçi Sayın İbrahim Mete Yağlı’nın davetine icabetle, Diyarbakır’ı ziyaret ettim. Diyarbakır Valisi ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Sayın Münir Karaloğlu ve Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mehmet Kaya’nın da aralarında olduğu çok sayıda kişi tarafından büyük misafirperverlikle karşılandım ve Diyarbakır’ın cazibesini doyasıya tecrübe etme imkânı buldum.
Gerçekten de, Japonca’da “Bir kez görmek binlerce kelimeye değer” atasözüyle ifade edildiği gibi, yöreyi bizzat ziyaret etmek ve yöre halkıyla sohbet etmek, benim için çok öğretici ve aydınlatıcı oldu. Ayrıca, ziyaretim esnasında güvenlik konusunda da herhangi bir endişe hissetmedim. Büyük Mezopotamya medeniyeti başta olmak üzere, zengin tarihî ve turistik kaynaklara sahip olan Diyarbakır’da, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne giren Zerzevan Kalesi’ni ve şehrin eski kısmını gezdim. Bu zengin tarih ve kültürden doğan çok çeşitli ve lezzetli yöresel yemeklerin tadına bakma fırsatı da buldum.
Diyarbakır’ın bereketli topraklarında üretilen buğday, mısır, üzüm ve pamuk gibi çeşitli tarım ürünleri, şehrin ekonomisini canlı tutuyor. Dokuma sanayii ve imalat sanayiinin gelişmişliğinin dikkat çekici düzeyde olması ve genç nüfusun yüksekliği de Diyarbakır’ın özellikleri arasında ifade edilebilir. Bir iplik fabrikasını ziyaretimde, yeni tip korona virüs salgını sebebiyle Avrupa’ya gerçekleştirilen ihracatta geçici bir düşüş yaşanmasına rağmen, hali hazırda üretim ve ihracatta iyileşme trendine girilmiş olduğuna tanık oldum ve ayrıca çalışkan Türk işçilerini de çalışırken gözlemleme imkânı buldum. Diyarbakır, çevredeki diğer şehirlerin arasında bir ekonomi merkezi olarak geliştirecektir. Bundan sonra daha da önemli bir şehir olacağının beklendiğini söyleyebilirim. Turizm sektörü de yeni tip korona virüs salgını sebebiyle zor bir döneme girmiş. En kısa zamanda bu durumun üstesinden gelinmesini ve tarihi, kültürel ve gastronomik açıdan zengin çekiciliğe sahip olan Diyarbakır’ı, Japonlar başta olmak üzere, çok sayıda turist ve iş insanının ziyaret etmesini içtenlikle temenni ediyorum.
Japonya Ankara Büyükelçisi
Her şehir kendi tarihinden beslenir. Şehirlere ve derin bir tecessüsle keşfedilmeyi, tarihî geçmişinden ait oldukları coğrafyaya göre farklılık gösterse de, bir şehri var eden kültür,
Geçtiğimiz Kasım ayında, bölge turizminin geleceği için, tarihî bir toplantı gerçekleştirildi: “Mezopotamya’nın Altın Üçgeni Kültür ve İnanç Destinasyonu Çalıştayı”… Diyarbakır Valiliği’nin ev sahipliğinde toplanan çalıştaya
Anadolu tarihine ışık tutacak oldukça önemli bir haber, 13 Ocak tarihinde Silvan ilçesinden, geldi. Uzun süredir bölgede varlığı bilinen ama yeri bugüne kadar tespit edilemeyen
Mezopotamya Kültür Rotası Projesi kapsamında düzenlenen Kültür ve İnanç Destinasyonu Çalıştayı’na katılmak üzere geldiğim Diyarbakır’da muhteşem bir gün geçirdim. Aslına bakarsanız Diyarbakır’a ilk olarak 1962
Her şehir kendi tarihinden beslenir. Şehirlere ve derin bir tecessüsle keşfedilmeyi, tarihî geçmişinden ait oldukları coğrafyaya göre farklılık gösterse de, bir şehri var eden kültür,