Piraziz Tepesi’nde yamaç paraşütü-8.Sayı

Piraziz Tepesi, Diyarbakır, Elazığ man da uzun bir zahmetin sonundave Bingöl üçgeninde, Diyarbakır’ın Hani ilçesi Kuyular Mahallesinde yer alır. İsmini yüksek bir tepesinde bulunan Pir Aziz Türbesi’nden alan bu görkemli dağ, aşağıda Hani ilçesini, geniş ve mümbit ovaları ve uzaklarda engin dağları seyreder. Tepeye adını veren Pir Aziz, söylenceye göre İslam ordularıyla beraber gelen ve… Okumaya devam et Piraziz Tepesi’nde yamaç paraşütü-8.Sayı

Diyarbakır’ın saklı güzelleri Şelaleler-8.Sayı

Diyarbakır’da yazlar sıcak mı sıcak geçer, denizi yoktur ama Dicle’si vardır ve hatta şehirden biraz daha uzaklaşmak isterseniz, çölde bir vaha gibi beliren Sinek Çayı Kanyonu oradadır. Kanyon, Diyarbakır’a 95 kilometre uzaklıkta bulunan Çermik ilçesinde yer alıyor. Ortasından akan Sinek Çayı ise azametli Fırat Nehri’ne dökülmeden önce kuzeydoğudan gelen Seyhan Çayı ve güneydoğudan gelen Kızılçubuk… Okumaya devam et Diyarbakır’ın saklı güzelleri Şelaleler-8.Sayı

Diyarbakır’da gülün adı var-8.Sayı

Anadolu’da asırlardır yetiştirilen bir gül türü, Diyarbakır’da ‘ Muhammediye Gülü’ olarak anılır. Şehir halkı, pembe açan, kolay kolay solmayan, her daim canlı, parlak duran ve tabii misler gibi kokan bu güle pek yaraşır bir isim koymuş. Gül, Peygamber Efendimizin remzidir çünkü ve bütün hoş kokulu güller bize onu hatırlatır. Gül, özellikle de kokulu gül, Peygamber… Okumaya devam et Diyarbakır’da gülün adı var-8.Sayı

Dicle üstü şarkılar- 8.Sayı

Bir dengbejin uzun nağmelerle Dicle’nin derin yalnızlığına bıraktığı niyetler gibi durur Türk şiirinde Sezai Karakoç. Hayatından sanatına sızan derin suskunluk zaman zaman bir dava fikrinde aksiyon alır. O, şiirde içe, nesirde dışa doğru genişleyen bir anlam dünyasının yazarıdır. Diriliş prizmasından gördüğü medeniyet fikri yüzyıllar sonrasına ışık olur. İnanmak, bir var oluş yoludur onun için. Her… Okumaya devam et Dicle üstü şarkılar- 8.Sayı

Dut ağacı Diyarbakır’da bir başka güzel-8.Sayı

Diyarbakır’ın en yaygın meyve ağaçlarından birisi şüphesiz dut ağacıdır. Cadde kenarları, kaldırımlar, evlerin avluları ve geniş bahçeler, kimi genç kimi asırlık dut ağacıyla çevrilidir. Bahar geldiğinde geniş yapraklarıyla şehri yeşerten, sıcak yaz günlerinde gölge olan, meyvesine ayrı yaprağına ayrı değer verilen bir ağaçtır dut. Bir şehrin kimliğinin sahip olduğu tabiat varlıklarıyla da şekillendiğini düşünürsek, dut… Okumaya devam et Dut ağacı Diyarbakır’da bir başka güzel-8.Sayı

Diyarbakır’ın eski yazlık evleri Köşkler-8.Sayı

Dicle Nehri’nin yakın çevresindeki köşkler, geleneksel Diyarbakır evlerinin genel özelliklerini yansıtmakla birlikte, bazı yönleriyle bu evlerden ayrılırlar. Avlulu ve bitişik düzenli değillerdir, geleneksel evlerin içe dönük planının tersine dışa açılan bahçeli yapılardır. Bahçenin merkezinde büyük bir havuz bulunur. Evlerin mahremiyetini etkileyecek kadar yakınlarında başka bir yapının olmayışı ve çevrelerindeki doğayı görme isteği, dışa açık mimarînin… Okumaya devam et Diyarbakır’ın eski yazlık evleri Köşkler-8.Sayı

Diyarbakır’ın endemik bitkileri-8.Sayı

Üç farklı kıta arasında yer alarak doğal bir köprü durumunda olan Türkiye, farklı flora bölgelerinin kesiştiği yerdedir. “Bereketli Hilâl” içerisinde yer aldığı için, sahip olduğu farklı iklim özellikleri ve coğrafik koşullardan ötürü farklı bitki türlerine uygun bir yaşama alanı sağlamaktadır. Biyolojik çeşitlilik açısından dünyanın şanslı ülkelerinden birisi olup, orman, dağ, bozkır, sulak alan, kıyı ve… Okumaya devam et Diyarbakır’ın endemik bitkileri-8.Sayı

Dicle’de Bir Susamuru Ailesi-8.Sayı

Dicle Nehri pek çok anlamda Diyarbakır’ın ve bölgenin can damarı konumunda. Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri’nin yanı başında, pek çok kanatlı, memeli ve sürüngenin yanı sıra bu susamuru ailesi de burayı ev olarak kabul etmiş. Kedi gibi bıyıkları, testere gibi keskin ön dişleri ve suda dümen vazifesi gören uzun kuyruklarıyla hem kara hem de suda… Okumaya devam et Dicle’de Bir Susamuru Ailesi-8.Sayı

Doğadan sanata yansıyan bitkisel motifler -8.Sayı

Yıllar önce Diyarbakır’a geldiğimizde ilk soluklandığımız yer, doğa ile tarihin birbirine en çok yakıştığı yerlerden biri olan Diyarbakır Kalesi olmuştu. Diyarbakır Kalesi, beş bin yıllık tarihiyle, hemen yanı başında coşkuyla akan Dicle’yle, bereketli Hevsel Bahçeleriyle, bazalt taşıyla, abidevî surları ve burçlarıyla içine çekmişti bizi. Sonradan anlamıştım, meğer şehir, üzerine kurulduğu Karacadağ’ın taşlarını güçlü surlara dönüştürmüş;… Okumaya devam et Doğadan sanata yansıyan bitkisel motifler -8.Sayı

Prof. Dr. Ali Satar ile söyleşi Unutmayalım! Doğa varsa biz varız!-8.Sayı

Diyarbakır, jeomorfolojik yapısı, iklimi, geniş stepleri, etrafını çepeçevre kuşatan dağları, tepeleri, Dicle’si, çayları, dereleri, benzersiz bitki çeşitliliği ve faunasıyla tabiatın bambaşka çehrelere büründüğü şehirlerimizden biri… Belki göz kamaştıran denizi, zümrüt yeşili ormanları yok ama, dağlarında yetişen rengârenk çiçekleri, kayalarından çağıldayarak akan şelaleleri, onlarca çeşit kuşun yaşam alanı sazlıklı göl kıyıları ve yabani hayvanlara mesken olan… Okumaya devam et Prof. Dr. Ali Satar ile söyleşi Unutmayalım! Doğa varsa biz varız!-8.Sayı